ANADOLU SELÇUKLULARI, 1075-1318 yılları arası Anadolu’da hüküm
süren Türk devleti. Malazgirt zaferinden (1071) sonra Büyük Selçuklu
komutanları Anadolu içlerine doğru yeni fetihlere giriştiler. Bu fetihlerden
birinde Kutalmışoğlu Süleyman Şah (I. Süleyman Şah), Anadolu’nun batısına kadar
ilerleyerek 1075’te Nikaia’yı (İznik) ele geçirdi. Burayı başkent edinerek
bağımsızlığını ilan etti ve Rum Selçukluları diye anılan Anadolu Selçuklu
Devleti’ni kurdu. Ardından Anadolu’nun orta kesiminde yeni fetihlere girişti ve
devletin sınırlarını güneyde Akdeniz’e kadar genişletti. 1084’te,
Hristiyanlığın önemli merkezlerinden biri olan Antiokheia’yı (Antakya) aldı.
Daha sonra Suriye Selçuklularının elindeki Halep’i almak için Tutuş’la
giriştiği savaşı kaybetti ve öldü (1086). Süleyman Şah’ın oğullarının rehin
alınmasından dolayı Anadolu Selçuklu yönetimi Ebu’l-Kasım’a bırakıldı. Büyük
Selçuklu Sultanı Melikşah’ın ölümünden sonra Süleyman Şah’ın oğlu I. Kılıç
Arslan, rehin tutulduğu Isfahan’dan kaçarak Anadolu Selçuklu Devleti’nin başına
geçti (1092). Anadolu’da üstünlük mücadelesine girişen I. Kılıç Arslan, ilk
olarak Ege yöresinde egemenlik kuran Çaka Bey’i ortadan kaldırdı. Ardından
Danişmendlilerin yönetimindeki Malatya’yı kuşattıysa da Haçlıların Anadolu’ya
girmesi üzerine kuşatmayı kaldırıp geri çekildi. Haçlılar karşısında
tutunamayınca Anadolu içlerine çekilmek zorunda kaldı. Haçlıların gidişinden
sonra, başkenti daha güvenli bir bölge olan Konya’ya taşıdı. Bizans’la barış
yapıp batı sınırlarını güvence altına aldıktan sonra doğuda yeni fetihlere
girişti. Danişmendlileri Maraş yakınlarında yendi; Irak Selçuklularından
Musul’u aldı. Ancak, Halep’i savunmak için birleşen Suriye Selçukluları ve
Artuklu birleşik kuvvetlerine yenildi (1107). Tutsak düşmemek için savaş alanını
hızla terk ederken Habur Çayı’nda boğularak öldü. I. Kılıç Arslan’ın ölümünden
sonra Anadolu Selçuklu tahtı yaklaşık üç yıl boş kaldı. 1110’da I. Kılıç
Arslan’ın oğlu Şehinşah ve onun ardından 1116’da diğer oğlu I. Mesud tahta
çıktı. I. Mesud, Danişmendlilerle barış yaptı; iç çekişmelere son vererek
merkezî yönetimi güçlendirdi. Bu arada yeni fetihlere girişerek Ankara, Çankırı
ve Elbistan’ı ele geçirdi. II. Haçlıları Eskişehir yakınlarında yenilgiye
uğrattı (1147). 1155’te, I. Mesud’un yerine geçen II. Kılıç Arslan, Kilikya,
Musul ve Halep’e başarılı seferler yaptı. Büyük Selçuklu Devleti’nin
yıkılmasının ardından “Büyük Sultan” unvanını aldı. Bizans’a ve onun müttefiki
Danişmendlilere karşı savaştı. Danişmendlilere yenilince Bizans’la anlaşma
yolları aradı. 1162’de Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’e (İstanbul) gitti
ve imparatorla anlaştı; Türkmenlerin Bizans topraklarına saldırılarını önlemeyi
daha önce ele geçirilen bazı toprakları geri vermeyi kabul etti. Ardından
Anadolu’da en büyük rakibi Danişmendlilere karşı Artuklularla ittifaka girdi.
Bu girişimleri sonuç verdi ve 1178’de Malatya’ya girerek yalnız kalan
Danişmendlilerin egemenliğine son verdi. Bu arada, Bizans’la arası açıldı ve
Bizans imparatoru I. Manuel Komnenos, giderek güçlenen Anadolu Selçuklularına
karşı sefere çıktı. Bizans, Anadolu Selçukluları karşısında önemli ölçüde
toprak kaybına uğramıştı. Bundan dolayı Bizans İmparatoru II. Manuel, Anadolu
Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın barış girişimini geri çevirdi. Manuel,
Konya’yı ele geçirmek için bir ordunun başında sefere çıktı; ancak
Miryokefalon’da Anadolu Selçuklu ordusunca pusuya düşürüldü (1176). İmparator
telaşa kapılıp kaçınca Bizans ordusu dağıldı ve Bizanslıların Türkleri
Anadolu’dan çıkarma umudu bu savaşla tamamen ortadan kalkmış oldu. Bizans’ı
vergiye bağlayan ve sınırlarını genişleten II. Kılıç Arslan, eski Türk
geleneğine uygun olarak topraklarını 11 oğlu arasında paylaştırdı. Oğulları
yarı özerk olarak kendilerine bırakılan toprakları yönetirken, kendisi de
Konya’da saltanat sürdü. Ancak bir süre sonra oğulları arasında çatışmalar
çıktı ve bu durum II. Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra da sürdü. Bu çatışmadan,
II.Kılıç Arslan’ın en küçük oğlu olan I. Gıyaseddin Keyhüsrev kârlı çıktı ve
1192’de tahtı ele geçirdi. Bizans’a karşı fetihlere girişen Keyhüsrev, Büyük
Menderes Nehri’ne kadar uzanan bölgeyi ele geçirdi. Ancak 1196’da ağabeyi
II.Süleyman Şah’a yenilince ailesiyle birlikte Konya’dan ayrılmak zorunda
kaldı. İstanbul’daki dokuz yıllık sürgünden sonra, 1205’te III. Kılıç Arslan’ın
yerine ikinci kez tahta çıktı. İki yıl sonra Akdeniz kıyısındaki liman kenti
Antalya’yı aldı. Bizans’a karşı savaşırken ölen Keyhüsrev’in yerine 1211’de
büyük oğlu I. İzzeddin Keykâvus geçti. 1220’ye kadar devleti yöneten Keykâvus,
saltanatının ilk yıllarında kardeşi I. Alaeddin Keykubad’ın çıkardığı
ayaklanmayla uğraşmak zorunda kaldı. Kıbrıs Krallığı’yla ticarî ilişkiler
kurdu. Karadeniz’in önemli limanlarından Sinop’u ele geçirdi. Kilikya
Ermenilerine büyük darbe vurdu. I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in diğer oğlu I.
Alaeddin Keykubad döneminde (1220-1237) Anadolu Selçukluları en parlak dönemini
yaşadı. Alaeddin Keykubad, rakiplerini ortadan kaldırdıktan sonra Moğol
baskınlarına karşı yardım isteyen Kırımlı tüccarlara yardım amacıyla sefer
düzenledi. Hüsameddin Çoban komutasındaki Anadolu Selçuklu askerleri, Kırım’ın
önemli ticaret merkezi olan Suğdak’ı aldı. Bu arada Trabzon İmparatorluğu’na karşı
yapılan sefer başarılı olmadı. 1230’da Yassıçimen Savaşı’nda Harizmşahları
yenen I. Alaeddin Keykubad, bu kez Moğol akınlarıyla yüz yüze geldi ve 1233’te
Moğolların egemenliğini tanımak zorunda kaldı. I. Alaeddin Keykubad’ın yerine
geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde (1237-1246) Anadolu Selçuklu
Devleti’nin otoritesi zayıfladı. 1240’ta çıkan Baba İshak Ayaklanması güçlükle
bastırılabildi. 1243’teki Kösedağ Savaşı, Anadolu Selçuklularının Moğollara
yenilmesiyle sonuçlandı. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Keyhüsrev, Baba İshak
Ayaklanması’nı bastırmakla uğraşırken Moğollar Anadolu’yu istilaya girişti.
Bunun üzerine Moğollara karşı harekete geçen II.Keyhüsrev, yaklaşık 80 bin
kişilik bir ordunun başında, Zara-Suşehri arasındaki Kösedağ’da (Köse Dağı)
karşılaştı. Ancak kısa sürede savaş alanında ağır bir yenilgiye uğradı ve batı
yönünde çekilmek zorunda kaldı. Bunun ardından Sivas ve Kayseri Moğolların
eline geçti. Bu yenilgi, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılma ve parçalanma
sürecinin de başlangıcı oldu. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra
başlayan taht mücadelesi, vezir Celaleddin Karatay’ın arabuluculuğuyla
önlenebildi. 1246’da tahta çıkan büyük oğlu II. İzzeddin Keykâvus, 1246-1254
arasında iktidarı IV. Kılıç Arslan ve II. Alaeddin Keykubad’la paylaştı. II.
Allaeddin Keykubad’ın ölümünden sonra IV.Kılıç Arslan’la taht mücadelesine
girdi. 1254-1256 ve 1257-1259 arasında Anadolu Selçuklu tahtını elinde tuttu.
Taht kavgasına İlhanlılar müdahale edip Anadolu Selçuklu toprakları ikiye
ayrılınca, İzzeddin Keykâvus’un payına Kızılırmak’ın batısı düştü. İzzeddin
Keykâvus, Anadolu Selçuklu topraklarını yeniden birleştirme mücadelesine
girişti; ama yenilgiye uğrayarak Bizans’a sığınmak zorunda kaldı. Oradan da
Altınorda Devleti’ne sığındı ve Kırım’da öldü. Böylece IV. Kılıç Arslan,
1261’de Anadolu Selçuklu Devleti’ne tek başına egemen oldu. IV. Kılıç Arslan,
beş yıl sonra İlhanlılara (Moğollar) yakınlığıyla tanınan Muineddin Süleyman
Pervane tarafından öldürtüldü. Onun yerine çocuk yaştaki III. Gıyaseddin
Keyhüsrev tahta çıktı (1266). İktidarı elinde fiilen Muineddin Süleyman
Pervane’nin bulundurması, Anadolu’daki Türkmenleri rahatsız etti.
Karamanoğulları Hükümdarı Mehmed Bey, 1277’de başkent Konya’ya girerek II.
İzzeddin Keykâvus’un oğlu Alaeddin Siyavuş’u (Cimri) tahta çıkardı. III.
Gıyaseddin Keyhüsrev, aynı yıl İlhanlıların desteğiyle iktidarı yeniden ele
geçirdi. Ancak bu kez, II. İzzeddin Keykâvus’un öbür oğlu II. Mesud’a karşı
mücadele etmek zorunda kaldı. III.Gıyaseddin Keyhüsrev, 1284’te İlhanlılar
tarafından öldürüldü ve yerine II. Mesud geçti. İlhanlıların Anadolu’daki
denetimine karşı çıkan Türkmen beyleri karşısında Konya’dan Kayseri’ye gitmek
zorunda kalan II. Mesud, 1296’da İlhanlılar tarafından tahttan indirildi ve
yerine III. Alaeddin Keykubad geçti (1302). III. Alaeddin Keykubad 1302’de
ölünce II. Mesud yeniden tahta çıktı ve 1310’a kadar yönetimde kaldı. Ancak,
1277’den sonra Anadolu İlhanlı Selçuklu sultanları göstermelik olarak
İlhanlılar tarafından tahta çıkarılmış ve istedikleri zaman da tahttan
indirilmişlerdir. Bu dönemde Anadolu Selçuklu uç beyleri, merkezî yönetimi
tanımayarak bağımsızlıklarını ilan ettiler ve bu dönemde Anadolu beylikleri
olarak adlandırılanTürkmen devletleri ortaya çıktı. Son hükümdar V. Kılıç
Arslan’ın 1318’de ölmesiyle Anadolu Selçuklu Devleti tamamen ortadan kalktı.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ
DEVLETİN KURULUŞU
· Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve ilk sultanı Süleyman Şah’tır.
· Süleyman Şah, Anadolu’ya geldiği sırada, Bizans İmparatorluğu karışıklık içindeydi. Bizans’ın bu durumundan yararlanan Süleyman Şah, İznik ve İzmit’i alıp, Üsküdar önlerine kadar geldi.
· Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, gönderdiği bir fermanla, Anadolu Sultanlığını Süleyman Şah’a verdi (1077). Böylece, Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuş oldu.
· Tarsus, Adana, Antakya ve Urfa’yı alan Süleyman Şah, Halep’i almak isteyince, Suriye Selçukluları ile arası açıldı.
· Süleyman Şah, Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş ile yaptığı savaşta yenilerek öldü (1086).
· Suriye’ye gelen Melikşah, Süleyman Şah’ın oğlu Kılıç Arslan’ı beraberinde İsfahan’a götürdü. Bu nedenle 1086-1092 yılları arasında Anadolu Selçuklu tahtı boş kaldı.
I. Kılıç Arslan Dönemi (1092-1107)
· Melikşah’ın ölümünden sonra İznik’e gelen Kılıç Arslan, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başına geçti.
· Bizans’ın kışkırtması sonucu, İzmir dolaylarında beylik kurmuş olan Çaka Bey’i (ilk Türk denizcisi) öldürttü.
· Anadolu’ya giren ilk Haçlı ordularını yenilgiye uğrattı; ancak, daha sonra gelen düzenli Haçlı ordusu karşısında İznik’i bırakıp Anadolu içlerine çekildi.
o İznik, Haçlıların eline geçince başkent İznik’ten Konya’ya taşındı.
· Danişmentlilerle savaştı.
· Büyük Selçuklu Devleti’ndeki taht mücadelelerinden yararlanıp bağımsızlığını ilan etti (1104)
· Musul’u aldı. Büyük Selçuklu komutanlarından Emir Çavlı ile yaptığı savaşı kaybetti ve Habur Irmağı’nı geçmek isterken boğuldu.
I. Mesut Dönemi (1116-1155)
· Danişmentlilerin yardımıyla Bizans saldırılarını durdurdu.
· Anadolu’ya giren Haçlılarla savaştı.
· İlk para (bakır) bu dönem basıldı.
II. Kılıç Arslan Dönemi (1155-1192)
· Danişmentlilere son verdi.
· Miryokefalon Savaşı’nda (1176), Bizans’ı yenilgiye uğrattı.
Miryokefalon Savaşı’nın Önemi
Anadolu’nun Türk yurdu olduğu kesinleşti.
Bizans’ın Anadolu’yu geri alma umudu kalmadı.
Bizans savunmaya çekilirken; Selçuklular taarruza geçtiler.
· Ülkeyi on bir oğlu arasında paylaştırması nedeniyle taht kavgaları başladı.
· İlk Selçuklu gümüş parası basıldı.
· Ticareti geliştirmek amacıyla ilk kervansaraylar yapıldı.
YÜKSELİŞ DÖNEMİ
I. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi (1204-1211)
Yükseliş Dönemi’ne geçişi hazırlayan nedenler şunlar olmuştur:
· Haçlı tehlikesinin sona ermesi,
· Bizans’ın tehlike olmaktan çıkması,
· Ticareti geliştirmek amacıyla Samsun ve Antalya alındı.
· Antalya’da ilk donanma oluşturuldu.
· Venediklilerle ilk ticaret antlaşması yapıldı.
I. İzzeddin Keykavus Dönemi (1211-1220)
· Sinop alındı.
· Ticaretin gelişmesine büyük önem verildi. Bu amaçla, Venediklilerle ve Kıbrıs Krallığı ile ticaret antlaşmaları yapıldı.
I. Alaeddin Keykubad Dönemi (1220-1237)
· Anadolu Selçuklu Devleti’nin her alanda geliştiği ve güçlendiği bir dönem oldu.
· Alanya fethedilip, burada bir tersane kuruldu.
· Sinop’ta hazırlanan donanma Kırım’a gönderilip, buradaki Rus ve Kıpçak beyleri egemenlik altına alındı.
· Mengüceklilere ve Harput Artukluları’na son verildi.
· 1230 Yassıçemen Savaşı’nda, Harzemşahlar hükümdarı Celaleddin Harzemşah yenilgiye uğratıldı.
· Gürcü Krallığı, egemenlik altına alındı.
· İlk altın para basıldı.
· Doğudan yaklaşan Moğol tehlikesine karşı şu önlemler alındı:
Konya, Kayseri ve Sivas kaleleri güçlendirildi.
Selçuklu hizmetine giren Harzemli askerler, Doğu Anadolu’ya yerleştirildi.
Moğol hükümdarına hediyeler ve elçiler gönderildi.
Eyyubilerle dostluk antlaşması yapıldı.
DAĞILMA DÖNEMİ
II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi (1237-1246)
· Moğol baskısı sonucu Anadolu’ya gelen Türkmenler, yer ve otlak darlığı nedeniyle ayaklandılar. (Baba İshak Ayaklanması)
· Baba İshak’ın öldürülmesiyle ayaklanma bastırıldı (1242).
Kösedağ Savaşı
· Baba İshak Ayaklanması, devletin askerî gücünü zayıflatmıştı.
· Bunu fırsat bilen Moğollar, Anadolu’ya girdiler.1243 Kösedağ Savaşı’nda Anadolu Selçuklu Devleti’ni yenilgiye uğrattılar.
Kösedağ Savaşı’nın Sonuçları
· Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol egemenliği altına girdi.
· Orta Anadolu’daki Türkmenler, batı bölgelerine göç etmeye başladılar.
· Anadolu’da ticaret önemini kaybetmeye başladı.
· Tarım ve hayvancılık geriledi.
· Önemli bilim ve kültür merkezleri Moğollar tarafından yakılıp yıkıldı.
· Anadolu Selçuklu Devleti, yıkılma sürecine girdi.
· Bizans sınırındaki uç beyliklerinin bağımsızlıklarını ilan etmeleri sonucu, Anadolu Türk birliği bozuldu.
· Kösedağ Savaşı sonrası artan Moğol baskısına karşın Anadolu Türk beyleri, Memlûk Sultanı Baybars’tan yardım istediler.
· Anadolu’ya gelen Baybars, Elbistan Savaşı’nda Moğolları yenilgiye uğrattı.
· Baybars, kendini Anadolu’ya davet eden beylerin yardıma gelmemeleri üzerine, ülkesine geri döndü.
· Bu olaydan sonra Moğollar, halktan çok sayıda kişiyi öldürüp, Anadolu’ya doğrudan kendilerine bağladılar.
· II. Mesud’un 1308’de ölümünden sonra, Anadolu Selçuklu Devleti sona erdi.